Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having no moisture, thirsty, flat, droll

listen to the pronunciation of having no moisture, thirsty, flat, droll
İngilizce - Türkçe

having no moisture, thirsty, flat, droll teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dry
{f} kurulamak

Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı. - Tom used old towels to dry the dog.

Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım. - I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.

dry
kurutmak

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu. - I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

Kurutmak için giysilerini dışarıya as! - Hang your clothes out to dry!

dry
{s} kuru

Mary kuru gözleri için göz damlaları kullanır. - Mary uses eyedrops for her dry eyes.

Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı. - Tom used old towels to dry the dog.

dry
sek (içki)
dry
kavurmak
dry
tatsız (söz, konuşma vb)
dry
mecazi
dry
yavan

Bu çok yavan bir açıklama. - That's a very dry explanation.

Onun mizah duygusu çok yavan. - His humor is very dry.

dry
{f} kurut

Saçımı kurutmam gerekiyor. - I have to dry my hair.

Bir saç kurutma makinesi getirdin mi? - Did you bring a hair dryer?

dry
{s} kurumuş

Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu. - There was a spring indeed, but it was dry.

dry
(sıfat) kuru, kurumuş, sek, susuz, susatıcı, kart, susamış, yavan, sıkıcı, içki karşıtı, kurak
dry
sade ve eğlendirici
dry
{s} susatıcı
dry
{s} içki karşıtı
dry
suyu çekilmiş
dry
{s} kör (kuyu)
dry
(Tıp) Kurutmak, kurumak
dry
{s} susamış
İngilizce - İngilizce
{a} dry
having no moisture, thirsty, flat, droll