Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
- I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
Bu kitap birçok dilde yazılmıştır.
- This book is written in multiple languages.
Tom'un multipl sklerozu var.
- Tom has multiple sclerosis.
Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
- Tom certainly has had more than one job offer by now.
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.
- To have more than one problem before him at one time makes him irritable, upset and exasperated.
Bir tek anlam çok sayıda jestlerle ifade edilebilirken, bir jest birden fazla anlamlara sahip olabilir.
- One gesture may have multiple meanings, while a single meaning can be expressed by a number of gestures.
Tom babasının birden çok kez ona tecavüz ettiğini iddia etti.
- Tom claimed that his father had raped him on multiple occasions.