O taburcu edilmek üzere.
- She's about to be discharged.
Hasta hastaneden taburcu edildi.
- The patient was discharged from hospital.
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
- The policemen fired at the car's tires.
Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
- Tom quickly reloaded his gun and fired.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.
- A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
Fabrikanın patronu tarafından kovuldu.
- He was dismissed by the boss of the factory.
Onun kovulması garip.
- It is strange for him to be dismissed.
to be fired.