O şu ana kadar yaşamış büyük bir müzisyendir.
- He is as great a musician as ever lived.
Ben Beethoven'ın şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci olduğunu düşünüyorum.
- I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
Tokyo banliyölerinde yaşayan ebeveynlerim ve küçük erkek kardeşim büyük bir depremde öldüler.
- My parents and little brother, who lived in the suburbs of Tokyo, died in the big earthquake.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
O, ona nerede yaşadığını sordu.
- She asked him where he lived.