Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't at all useful.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.
İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that will be useful to you later in life.
Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.
- All models are wrong, but some are useful.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
- That's not a useful piece of information.
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!
This tool is very useful. It makes doing this task a lot easier.