İngilizce - Türkçe
having a great appetite for anything (e.g., a voracious reader) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- voracious
- obur
Tom'un obur bir iştahı var.
-Tom has a voracious appetite.
Piranhalar büyük, obur ve keskin dişlidirler.
-Piranhas are big, voracious fish with sharp teeth.
- voracious
- doymak bilmez
O doymak bilmez bir okuyucudur.
-She's a voracious reader.
- voracious
- oburcasına
- voracious
- {s} doymaz, doymak bilmez, obur: He has a voracious appetite for chocolate. Çikolataya doyamıyor
- voracious
- {s} istekli
- voracious
- {s} hırslı
Onlar zeki ve hırslı.
-They're intelligent and voracious.
Tom hırslı bir okuyucu.
-Tom is a voracious reader.
- voracious
- voraciously z
- voracious
- voracity oburluk
- voracious
- {s} açgözlü
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
having a great appetite for anything (e.g., a voracious reader) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- voracious
Methodical and voracious, these hackers wanted all the files they could find.
having a great appetite for anything (e.g., a voracious reader)
Heceleme
ha·ving a great ap·pe·tite for a·ny·thing (e.g., a vo·ra·cious reader)Resimler
Favoriler