have fun!

listen to the pronunciation of have fun!
İngilizce - Türkçe
eğlenin!
eğlenmek

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var. - Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.

Tom sadece eğlenmek istiyor. - Tom just wants to have fun.

eğlen

Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor. - Tom doesn't know how to have fun.

Tom eğlenmeyi seviyor. - Tom likes to have fun.

eğlenmelisin
İngilizce - İngilizce
have a good time!
Used to wish somebody a good and enjoyable time when they're about to do something
To enjoy oneself
have a good time, be entertained
have fun!

    Heceleme

    have fun

    Telaffuz

    Etimoloji

    [ 'hav, (h)&v, v; in "hav ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English habban; akin to Old High German habEn to have, and perhaps to hevan to lift; more at HEAVE.