Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
- A lot of English words are derived from Latin.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
- A lot of students look up to Mr Brown.
He wants to make gobs of money selling cassettes.