have a good time

listen to the pronunciation of have a good time
İngilizce - Türkçe
iyi vakit geçirmek
ıyi eğlenceler
sefa sürmek
eğlenmek

O eğlenmek için şehre gitti. - He went to the city to have a good time.

Tom'un eğlenmek için paraya ihtiyacı yok. - Tom doesn't need money to have a good time.

İyi eğlenceler
(deyim) eglenceli vakit gecirmek
have fun!
eğlenin!
to have a good time
iyi vakit geçirmek için
to have a good time
hoşça vakit geçirmek
İngilizce - İngilizce
To enjoy oneself
enjoy yourself!; have a pleasant time, have fun, enjoy
have fun!
have a good time

    Türkçe nasıl söylenir

    häv ı gîd taym

    Telaffuz

    /ˈhav ə gəd ˈtīm/ /ˈhæv ə ɡɪd ˈtaɪm/

    Videolar

    ... and have a good time to go ...