When you're in a hurry, it's easy to make a mistake.
- Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.
To err is to be human.
- Hata yapmak insan olmaktır.
To err is human, but to persist in error is diabolical.
- Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.
John is likely to make a mistake.
- John'un hata yapması olasıdır.
If you make a mistake, just cross it out neatly.
- Eğer bir hata yaparsanız, sadece düzgün bir şekilde çiziniz.
You need to stop goofing around.
- Etrafta hata yapmayı bırakmalısın.
You were right about several things. However, you made a few errors.
- Birkaç şey hakkında haklıydın. Fakat birkaç hata yaptın.
Tom makes a lot of errors.
- Tom bir sürü hata yapar.
I do not like to make mistakes.
- Hata yapmaktan hoşlanmam.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
When you're in a hurry, it's easy to make a mistake.
- Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.