He quit smoking for the sake of his health.
- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
They worked hard for the sake of their children.
- Çocuklarının hatırına çok çalıştılar.
Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
I have a clear memory of my childhood.
- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
I remembered everybody.
- Ben herkesi hatırladım.
Tom remembered how beautiful Mary had been when he first met her.
- Tom ilk karşılaştığında Mary'nin ne kadar güzel olduğunu hatırladı.
I can't recall her name at the moment.
- Şu anda ismini hatırlayamıyorum.
Ken couldn't recall that man's name.
- Ken o adamın adını hatırlayamadı.
Tom admitted that he always has trouble remembering names.
- Tom isimleri hatırlamada her zaman sorun yaşadığını itiraf etti.
Tom had trouble remembering what Mary looked like.
- Tom Mary'nin nasıl biri olduğunu hatırlamada güçlük çekiyordu.
I can't remember her name.
- Onun adını hatırlayamıyorum.
I can remember the warmth of her hands.
- Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
- Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?
I remember the man's face but I can't call his name to mind.
- Adamın yüzünü hatırlıyorum fakat adını hatırlayamıyorum.
Tom has no recollection of how he got his black eye.
- Tom, gözünü kimin morarttığını hatırlamıyor.
I have no recollection of seeing the man.
- Adamı gördüğümü hatırlamıyorum.