Almanya'da yine kar yağdı. Maalesef tavşanımız kaza geçirdi. O yüzden teslimat biraz gecikerek daha sonra gönderilecektir. Yine de mutlu Paskalyalar!
- In Deutschland hat es schon wieder geschneit. Leider hatte unser Hase einen Unfall. Die Lieferung wird sich daher etwas verzögern. Trotzdem frohe Ostern!
Şu tavşan benim turpları alıp kaçıyor.
- That rabbit's getting away with my radishes!
Tavşanlar havuç sever.
- Rabbits like carrots.
Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
- A hare raced with a tortoise.
O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
- He runs with the hare and hunts with the hounds.
Hares have long ears.
- Hasen haben lange Ohren.
The hare is bleeding from its ear.
- Der Hase blutet am Ohr.