TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
- TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
Sigara içmek sağlığa zararlıdır.
- Smoking is harmful to health.
Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
- There may be a killer who looks harmless in any social network.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
- I promise you I won't do anything to harm you.
Asla sana herhangi bir zarar vermek istemedim.
- I never meant you any harm.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
- Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Seni asla incitmek istemedim.
- I never wanted to harm you.
O bir sineğe bile zarar veremez.
- She can't even harm a fly.
Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.
- It can harm your eyes to read in the sun's light.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
- It did more harm than good.
Kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one's going to harm you.
Bunlar muzır görüntülerdir.
- These are harmful views.
Wear a hat to protect your skin from harmful sunlight.