I thought it was marvelous.
- Onun harika olduğunu düşündüm.
You've done a marvelous thing.
- Harika bir şey yaptın.
Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
Tom is a fantastic singer.
- Tom harika bir şarkıcı.
Everyone crowded around the fantastic dancer.
- Herkes harika dansçının etrafına toplandı.
The beautiful color of the sky soon faded away.
- Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.
- Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.
How wonderful were the good old days.
- Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
- On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
- On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
I thought it was cool.
- Onun harika olduğunu düşündüm.
The food was great in Italy.
- İtalya'da yemekler harikaydı.
This pilaf tastes great!
- Bu pilavın harika tadı var.
What a gorgeous coat you're wearing!
- Ne harika bir ceket giyiyorsun!
Even ill she looks gorgeous.
- O hasta olsa bile harika görünüyor.
I think that's absolutely fabulous.
- Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
I hope you're having a fabulous day and we need to celebrate our birthdays together soon!
- Harika bir gün yaşadığınızı umuyorum ve yakında birlikte doğum günlerimizi kutlamamız gerekiyor!
You did an incredible job.
- Harika bir iş yaptın.
You've done a superb job.
- Harika bir iş yaptın.
Tom did a splendid job.
- Tom harika bir iş yaptı.
I thought it was marvelous.
- Onun harika olduğunu düşündüm.
I had a marvelous time.
- Harika bir zaman geçirdim.
Tom is a child prodigy.
- Tom harika bir çocuk.
For children, this world is full of wonders and miracles.
- Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
I really do feel phenomenal now.
- Şu an gerçekten harika hissediyorum.
It was marvellous to meet you.
- Seninle tanışmak harikaydı.
I don't know what it was, but it was marvellous!
- Onun ne olduğunu bilmiyordum ama harikaydı!