hardly ever: see hardly

listen to the pronunciation of hardly ever: see hardly
İngilizce - Türkçe

hardly ever: see hardly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ever
şimdiye kadar

Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi. - Adopting the new policy was the best thing this company ever did.

Kylie Minogue, şimdiye kadar duyduğum en iyi şarkıcıdır! - Kylie Minogue is the best singer I've ever heard!

ever
gelmiş geçmiş

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu? - How does it feel to be the best band ever?

O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam. - He's the most dangerous man who ever lived.

ever
herhangi bir zamanda

Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel. - If you are ever in Japan, come and see me.

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin. - If you ever come to town, come to see me.

ever
eğer

Eğer kenara çekilirsen, herkes için yer olur. - If you would move over, there would be room for everyone.

Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur. - Everyone will be happy if you help us.

ever
haçansa
ever
hiç

Tokyo Kulesi'ni hiç gördün mü? - Have you ever seen Tokyo Tower?

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

ever
hep

Neden hep Wall Street'te çalışmak istersin? - Why would you ever want to work on Wall Street?

Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi. - Not every student went there yesterday.

ever
daima yanan
ever
ebedi
ever
(zarf) her zaman, hep, daima, gitgide, giderek, asla, hiç, olabildiğince
ever
hiç bir zaman
ever
olabildiğince
ever
z. hiç: Have you ever been to Eyüp? Hiç Eyüp'e gittin mi?
ever
everand anon arada sırada
ever
gitgide
ever
ever burning hiç sönmeyen
ever
giderek
ever
ebedi ever more
İngilizce - İngilizce
ever
hardly ever: see hardly