Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Sami çok çalışkan biri adamdı.
- Sami was a very hard-working guy.
Sanırım Tom çalışkan.
- I think Tom is hard-working.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Ağır iş için teşekkürler.
- Thanks for the hard work.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
- Tom is a very hardworking student.
Tom çok çalışkan değil.
- Tom isn't very hardworking.
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
- Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
- Hard work is an essential element of success.
... in access to higher education and the help every hard working kid go to ...
... do things exposed hard-working families ...