Türkçe - İngilizce
harın teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- unruly, unmanageable; gluttonous
- unruly
İngilizce - İngilizce
harın teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- har
- A sound of laughter, with a sarcastic connotation
- har
- Hiring Action Report
- har
- Highway Advisory Radio
- har
- The first person of the Scandinavian Trinity, which consists of Har (the Mighty), the Like Mighty, and the Third Person This Trinity is called "The Mysterious Three," and they sit on three thrones above the Rainbow The next in order are the AEsir (q v ), of which Odin, the chief, lives in Asgard, on the heavenly hills between Earth and the Rainbow The third order is the Vanir (see Van) - the gods of the ocean, air, and clouds - of which Van Niord is the chief Har has already passed his ninth incarnation; in his tenth he will take the forms first of a peacock, and then of a horse, when all the followers of Mahomet will be destroyed
- har
- adj: hoary, grey 82
- har
- Highway Advisory Radio; a traffic information broadcasting system used in the U S Drivers are alerted to tune their car radios to a specific channel in order to receive transmitted information HAR is similar to the European ARI system
- har
- Highway Advisory Radio Highway Advisory Radio is a system of low-power AM radio stations that broadcast information for motorists, such as traffic congestion and special event information They usually broadcast below 540 KHz or above 1640 MHz Signs like this can be found on many highways
- har
- Helicopter Air Rescue
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
harın teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Hain, huysuz
- Huysuz at
- Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
- Obur
- Bir şeyden huylanıp geri giden at
- HAR
- (Osmanlı Dönemi) f. Hor, hakir, âdi. Aşağı. Dinsiz, imansız ve din düşmanı ahlaksızların ve sefihlerin vasıfları
- HÂR
- (Osmanlı Dönemi) f. Diken
- har
- Diken
- har
- Sıcak, kızgın, yakıcı
- har
- Birtakım ikileme ve deyimlerde çeşitli anlamlarda kullanılır
- har
- Dantel
- har
- Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek" har vurup harman savurmak deyiminde geçer: "Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu."- A. Gündüz
- har
- Eşek
- har
- Kızgın, yakıcı