Kız mutlu bir şekilde okuyor.
- The girl is reading happily.
İki genç kız mutlu bir şekilde gülümsedi.
- The two young girls smiled happily.
Bereket versin ki, işkolik ölmedi.
- Happily, the workaholic did not die.
Bereket versin ki, denizden kurtarılan herkes hayatta ve iyi.
- Happily, everyone rescued from the sea are alive and well.
O bir kral kadar sevinçli.
- He's as happy as a king.
Tom'un sevinçli olduğunu biliyorum.
- I know that Tom is happy.
O zengin olmasına rağmen mutlu değil.
- Though he is rich, he is not happy.
Seni gördüğüme mutluyum.
- I'm happy to see you.
Sevgililer Günün kutlu olsun!
- Happy Valentine's Day.
Doğum günün kutlu olsun, Bayan Aiba!
- Happy birthday, Miss Aiba!
Tom mutlu ve heyecanlı görünüyor.
- Tom seems to be happy and excited.
Çok heyecanlı ve mutluyum.
- I'm very excited and happy.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
- I decided to be happy because it's good for my health.
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
- Even if it was somebody else who made her happy, as long as she is happy, that's fine.
Mutlu olmak için, sevdiğin biriyle vakit harcamalısın.
- To be happy, you should spend time with someone you love.
O, mutlu olmaktan uzaktır.
- He is far from being happy.
Eğer bize yardım ederseniz, herkes memnun olur.
- Everyone will be happy if you help us.
İşimden memnun değilim.
- I am not happy with my job.
Bu mesut olmadığım manasına gelmez.
- That doesn't mean I'm not happy.
Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.
- I am as light as a feather, I am as happy as an angel, I am as merry as a school-boy. I am as giddy as a drunken man. A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world.
And thus I have given the firſt part of a life of fortune and adventure, a life of Providence's chequer-work, and of a variety which the world will ſeldom be able to ſhew the like of: beginning fooliſhly, but cloſing much more happily than any part of it ever gave me leave to much as to hope for.
And they lived happily ever after.
Are you happy to pay me back by the end of the week?.
Chymists have been more happy in finding experiments than the causes of them.
... will happily take advantage of boot-locking and move surveillance right into the box. ...
... a few interesting people who actually happily descent ...