I have never been inside a jail.
- Bir hapishanede asla bulunmadım.
Tom bailed Mary out of jail.
- Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı.
It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
- Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
I waited for you to get out of prison.
- Hapishaneden çıkmanı bekledim.
Tom is stuck in jail because he can't afford bail.
- Kefalete gücü yetmediği için Tom hapishanede mahsur kaldı.
You can cage the singer but not the song.
- Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil.
You can cage the singer but not the song.
- Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil.
Tom escaped from a state penitentiary.
- Tom bir eyalet hapishanesinden kaçtı.
Dan was given a ten-year sentence at a state penitentiary.
- Dan'e eyalet hapishanesinde on yıl hapis cezası verildi.
Dan was given a ten-year sentence at a state penitentiary.
- Dan'e eyalet hapishanesinde on yıl hapis cezası verildi.
Tom was sent to a state penitentiary.
- Tom bir eyalet hapishanesine gönderildi.
I was a prison warden for ten years.
- On yıldır hapishane müdürüydüm.
You were a warden in a prison for ten years.
- Sen bir hapishanede on yıl boyunca gardiyandın.
I was a prison warden for ten years.
- On yıldır hapishane müdürüydüm.
Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü.
The prison guard made every prisoner write a novel.
- Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
Tom was a prison guard.
- Tom bir hapishane gardiyanıydı.
Dan was a serial killer on the loose.
- Dan hapishane kaçağı bir seri katildi.
Throw him in the brig.
- Onu askeri hapishaneye atın.