handbag, pocketbook; wallet, billfold; wealth, money; treasury, fund

listen to the pronunciation of handbag, pocketbook; wallet, billfold; wealth, money; treasury, fund
İngilizce - Türkçe

handbag, pocketbook; wallet, billfold; wealth, money; treasury, fund teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

purse
{f} ağzını büz
purse
küçük para çantası
purse
kese
purse
kadın el çantası
purse
toplanan para
purse
alım gücü
purse
bayan cüzdanı, bayan el çantası
purse
purse bağları
purse
{i} el çantası

Ben el çantası taşımayı sevmiyorum. - I don't like to carry a purse.

Leyla parayı el çantasına koydu. - Layla put the money in her purse.

purse
{i} ödül
purse
a common purse müşterek kese
purse
{i} para

Onun kılıçları ve parası var. - He has swords and purse.

Paramı bir cüzdana koydum. - I put my money in a purse.

purse
{i} İng. para cüzdanı
purse
para ödeme yeteneği
purse
torba
purse
kese ağzı kaytanı
purse
toplanan p
purse
purse mağrur
purse
(isim) para çantası, cüzdan, el çantası, kese, para, ödül, çanta
purse
büzmek
İngilizce - İngilizce
{i} purse
handbag, pocketbook; wallet, billfold; wealth, money; treasury, fund