halâ'

listen to the pronunciation of halâ'
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Pişmiş et
(Osmanlı Dönemi) Koparmak
(Osmanlı Dönemi) Devenin çökmesi
(Osmanlı Dönemi) Boş, hâli
(Osmanlı Dönemi) Ayak yolu, abdesthane
HALA'LA'
(Osmanlı Dönemi) Erkek sırtlan
HALA
(Osmanlı Dönemi) (C.: Hâlât) Babanın kız kardeşi, hala. Arapçada: Ananın kızkardeşi. Teyze
HALÂ
(Osmanlı Dönemi) (Harf-i cerrdir) İstisnaya delâlet eder
HÂLÂ
(Osmanlı Dönemi) (Hâlen) şimdi. Henüz. şimdiye kadar. Elân
hala
Babanın kız kardeşi

Babanın kız kardeşine hala denir. - Babanın bacısına hala denir.

Türkçe - İngilizce

halâ' teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

hala
aunt

The woman who he thought was his aunt was a stranger. - Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.

When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride. - O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

halâ
still

Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas. - Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

Hello? Are you still here? - Merhaba? Hâlâ burada mısın?

hâlâ
yet

Idiot! She's not being honest when she says she loves you. Haven't you figured it out yet? She's just a gold digger. - Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.

Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand. - Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.

hala
paternal aunt
hâlâ
till now
hala kızı
cousin
hala orada mısın
are you still there
hala oğlu
cousin
hala
stili
hâlâ
Still, yet
hala
paternal aunt, father's sister
hala
paternal aunt, father's sister, aunt, auntie, aunty
hala baki ve mevcut
extant
hala da öyle
(Bilgisayar) i still do
hala sipariş ettiğim kahvaltıyı bekliyorum
I'm still waiting for the breakfast I ordered
hala uyanık olmak
be still awake
hala uyumadım
i am still awake
hala yatmadım
i am still awake
halâ var olan
extant
hâlâ mı
Is it still going on?
hâlâ o masal
It's still the same old story
seni hala seviyorum
i still love you
teklifim hala geçerli
my offer is still on the table
büyük hala
grandaunt
evlenmemiş hala
spinster aunt
sana hala aşığım
i am still in love with you
sana hala kızgınım
i'm still angry at you
İspanyolca - İngilizce

halâ' teriminin İspanyolca İngilizce sözlükte anlamı

hala
halloo