hak etmek

listen to the pronunciation of hak etmek
Türkçe - İngilizce
deserve

What did I do to deserve this? - Bunu hak etmek için ne yaptım?

1. to deserve, merit. 2. to get (what is one's right)
be deserving of
have it coming
(deyim) come in for
ask
earn
entitle
merit
to deserve, to merit
rate
command
ask for it
to merit
hak iddia etmek
claim
hak iddia etmek
demand
haketmek
deserve
hak etme
{i} desert
hak iddia etmek
to claim
hak talep etmek
to claim
haketmek
etch
haketmek
(Konuşma Dili) have it coming
haketmek
deserve of
hak et
{f} merited
hak et
deserve

He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve. - Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

Tom certainly didn't deserve the punishment he received. - Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.

hak et
{f} deserving

This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it. - Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

dayağı hak etmek
to deserve a whacking
hak et
deserved

I don't think that I deserved the punishment I got. - Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

You deserved everything you got. - Aldığın her şeyi hak ettin.

hak et
{f} merit
hak etme
deserts
hak iddia etmek
(haksız yere) arrogate to oneself
hak iddia etmek
stake out a claim
hak iddia etmek
put in a claim for
hak iddia etmek
pretend
hâk ile yeksan etmek
to destroy utterly, demolish, raze, level (a building, city, etc.) to the ground
hak etmek