hak etme

listen to the pronunciation of hak etme
Türkçe - İngilizce
desert
deserts
hak etmek
deserve

What did I do to deserve this? - Bunu hak etmek için ne yaptım?

hak etmek
{f} entitle
hak etmek
1. to deserve, merit. 2. to get (what is one's right)
hak etmek
be deserving of
hak etmek
have it coming
hak etmek
(deyim) come in for
hak et
{f} merited
hak et
deserve

Everyone has what he deserves. - Herkes hak ettiğini alır.

He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve. - Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

hak et
{f} deserving

This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it. - Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

hak etmek
command
hak etmek
merit
hak etmek
{f} ask
hak etmek
ask for it
hak etmek
earn
hak etmek
to merit
hak et
deserved

I don't think that I deserved the punishment I got. - Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

You deserved everything you got. - Aldığın her şeyi hak ettin.

hak et
{f} merit
hak etmek
to deserve, to merit
hak etmek
rate
hak etme