hair brush

listen to the pronunciation of hair brush
İngilizce - Türkçe
saç fırçası
synthetic hair brush
sentetik kıllı fırça
hairbrush
{i} saç fırçası

Tom'un saç fırçasını ödünç aldım. - I borrowed Tom's hairbrush.

O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı. - She bought a hairbrush and a toothbrush.

hairbrush
{i} fırçadaki saçlar
hairbrush
saç fırça

Tom'un saç fırçasını ödünç aldım. - I borrowed Tom's hairbrush.

Tom saç fırçasını çekmeceye geri koydu. - Tom put the hairbrush back in the drawer.

hair brush