The economic minister gives a weekly report.
- Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
I bought a weekly magazine.
- Haftalık bir dergi satın aldım.
Tom's boss advanced him a week's wages.
- Tom'un patronu ona bir haftalık ücreti avans verdi.
The boss advanced me a week's wages.
- Patron bir haftalık ücretimi yükseltti.
He advanced me a week's wages.
- O bana bir haftalık ücreti avans verdi.
The boss advanced me a week's wages.
- Patron bir haftalık ücretimi yükseltti.
I charge a flat fee of 2,000 dollars per weekend for my services.
- Ben hizmetlerim için haftalık 2.000 dolarlık sabit bir ücret talep ediyorum.