Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think that brown hair is very beautiful?
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
- I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
It might sound far-fetched, but this is a real problem.
- Das mag wie an den Haaren herbeigezogen erscheinen, aber es ist ein echtes Problem.