hızı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- hız
- velocity
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
- Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
Light travels at a velocity of 186,000 miles per second.
- Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.
- hız
- speed
Come on, Arianna, speed up or we'll never get there!
- Haydi Arianna, hızlan, yoksa asla oraya ulaşamayacağız!
Ken was fined 7,000 yen for speeding.
- Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.
- hızı azalt
- (Bilgisayar) decrease speed
- hızı azaltan
- slow
- hızı kesilerek düşmek
- stall
- hızı kesilmek
- stall
- hızı kesilmek
- come off the boil
- hızı kesilmek
- slow down
- hız
- pace
Tom does things at his own pace.
- Tom işleri kendi hızınızda yapar.
Please don't walk so fast. I can't keep pace with you.
- Lütfen çok hızlı yürüme. Sana ayak uyduramıyorum.
- hız
- {i} expedition
- hız
- {i} rate
I can type at a very fast rate.
- Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.
I'm amazed by the rate at which industries grow.
- Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
- bilgi hızı
- (Bilgisayar) information rate
- bit hızı
- (Bilgisayar) bit rate
- bütün hızı ile
- in full career
- dalga hızı
- (Askeri) celerity
- denetim hızı
- (Bilgisayar) control speed
- denge hızı
- (Bilgisayar,Teknik) balancing speed
- devir hızı
- spin
- devir hızı
- (Ticaret) turnover rate
- devir hızı (para)
- (Ticaret) turnover
- emme hızı
- rate of absorption
- eritrosit sedimentasyon hızı
- (Tıp) erythrocyte sedimentation rate
- evre hızı
- (Bilgisayar,Teknik) phase velocity
- fare hızı
- (Bilgisayar) mouse speed
- hareket hızı
- movement speed
- hava hızı
- air velocity
- hız
- rush
- hız
- ratio
The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.
- Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.
- hız
- (Biyokimya) velecity
- hız
- (Meteoroloji) sayisal
- ideal egzoz hızı
- (Askeri) ideal exhaust velocity
- ilerleme hızı
- (Mekanik) feedrate
- ilerleme hızı
- pace
- ilerleme hızı
- feed rate
- ilerleme hızı
- (Askeri) speed of advance
- ilerleme hızı
- going
- iletim hızı
- (Bilgisayar,Teknik) transmission speed
- ilk hızı
- (Avcılık) muzzle velocity
- indirme hızı
- (Bilgisayar) transfer speed
- kare hızı
- (Bilgisayar) frame rate
- kayma hızı
- slip velocity
- kayma hızı
- (Tıp) shear rate
- kayma hızı
- (Otomotiv) sliding speed
- kaynak hızı
- (Bilgisayar) welding speed
- kesme hızı
- (Mekanik) cutting speed
- makine hızı
- (Matbaacılık, Basımcılık,Teknik) machine speed
- nyquist hızı
- (Bilgisayar) nyquist rate
- nyquist örnekleme hızı
- (Bilgisayar,Teknik) nyquist sampling rate
- nüfus artış hızı
- (Ticaret) population increase
- objektif hızı
- (Bilgisayar) shutter speed
- okuma hızı
- (Bilgisayar,Teknik) reading rate
- okuma hızı
- (Bilgisayar,Teknik) read rate
- perde hızı
- (Bilgisayar) shutter speed
- rotor hızı
- (Tekstil) rotor speed
- sapma hızı
- (Bilgisayar) warp speed
- ses hızı
- velocity of sound
- ses hızı
- acoustic velocity
- ses hızı
- (Askeri,Teknik) speed of sound
- seyreltme hızı
- (Gıda) dilution rate
- tanıtım hızı
- (Bilgisayar) demo speed
- tarama hızı
- (Askeri) scan rate
- tarama hızı
- (Askeri) scan speed
- tepkime hızı
- (Gıda,Kimya,Teknik) reaction rate
- tepkime hızı
- rate of reaction
- transfer hızı
- transfer speed
- veri hızı
- (Bilgisayar) data signalling rate
- ölüm hızı
- (Çevre) death rate
- örnek hızı
- (Bilgisayar) sample rate
- ıso hızı
- (Bilgisayar) iso speed
- hız
- impetus
- hız
- celerity
- hız
- dispatch
- hız
- swiftness
- hız
- momentum
- alyuvar çökelme hızı {f}
- erythrocyte sedimentation rate (f)
- ambalman hızı
- (Mühendislik) Runaway speed
- hız
- speeds
A category 5 hurricane can reach speeds of about 155 miles per hour.
- Kategori 5 bir kasırga saatte yaklaşık 155 mil hıza ulaşabilir.
The airplane is capable of supersonic speeds.
- Uçak sesten hızlı hızlara ulaşabilir.
- hız
- speeded
- absorpsiyon hızı
- rate of absorption
- akma hızı
- rate of creep
- aktarma hızı
- transfer rate
- aktarma hızı
- (Bilgisayar) speed of transfer
- akış hızı
- flow rate, rate of flow
- alan hızı
- the area per unit time swept by the ray uniting a moving point and a fixed point
- alev hızı
- flame velocity
- alev yayılma hızı
- flame speed
- anma hızı
- rated speed
- arama ve kurtarma birliği kara hızı; bölge unsuru; volt
- (Askeri) search and rescue unit ground speed; sector pattern; volt
- ayrışma hızı
- rate of decomposition
- baskı hızı
- printing speed
- başlangıç hızı
- initial speed
- başlangıç hızı
- inital velocity
- besleme hızı
- rate of feed
- beslenme hızı
- recharge rate
- beslenme hızı eğrisi
- recharge rate curve
- botun azami hızı ne kadar
- What is maximum speed of this boat
- boyama hızı
- rate of dyeing
- bulut hareketi hızı
- (Askeri) speed of cloud movement
- burun hızı
- (Denizbilim) nose velocity
- büyüme hızı
- growth rate
- dalga hızı
- wave velocity
- delgileme hızı
- perforation rate
- delik delme hızı
- (Bilgisayar,Teknik) perforation rate
- delme hızı
- drilling rate
- devir hızı
- (para vb.) turnover
- deşarj hızı
- discharge rate, rate of discharge
- dönme hızı
- rotational speed
- düzeltme hızı
- (Havacılık) erection or slaving rate
- düşüş hızı
- rate of fall
- elektron hızı
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) electron velocity
- emme hızı
- suction speed
- enerji hızı
- (Fizik) velocity of energy
- enjeksiyon hızı
- rate of injection
- erke hızı
- (Fizik) velocity of energy
- erozyon hızı
- rate of erosion
- erozyon hızı
- scouring velocity
- faz hızı
- phase velocity
- filtre hızı
- filter velocity
- filtre hızı
- (Jeoloji) discharge velocity
- filtreleme hızı
- fitter velocity
- gel-git akıntı hızı
- (Askeri) tidal current velocity
- geminin hızı
- seaway
- genel hizmet; genel destek; yer hızı; grup ayıracı
- (Askeri) general service; general support; ground speed; group separator
- gerilme tatbikat hızı
- rate of stress application
- gezme hızı
- (Denizbilim) cruising speed
- grup hızı
- group velocity
- gönderme hızı
- transmission speed
- gösterge hava hızı
- (Askeri) indicated air speed
- gösterge hızı
- (Bilgisayar) pointer speed
- gösterge hızı
- (Havacılık) indicated airspeed
- haber hızı
- (Bilgisayar) news speed
- hareket hızı
- running speed
- hava hızı
- airspeed
- hedef düşüş hızı
- (Askeri) velocity of target drift
- hız
- momentum, impetus
- hız
- speed, velocity " sürat; impetus
- hız
- quickness
- hız
- enthusiasm, spiritedness, spirit, vigor, vitality, zest
- hız
- pelt
- hız
- bat
The battle quickly became fierce and bloody.
- Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.
- hız
- raciness
- hız
- force, strength, power, violence: Rüzgârın hızı kesildi. The wind's died down
- hız
- tilt
- hız
- speed, rapidity, velocity
- hız
- career
- hız
- haste
The mistake hastened his retirement.
- Hata onun emekliliğini hızlandırdı.
Mary hastened back to her room.
- Mary hızla odasına geri döndü.
- hız
- speed , rate
- hız
- rapidness
- hız
- lick
- hız
- rapidity
- hız
- loudness
- hız
- range
- işleme hızı
- running speed
- işletim hızı
- operating speed
- jant hızı
- (Otomotiv) rim velocity
- jet çıkış hızı
- jet exit velocity
- kalem hızı
- (Bilgisayar) pen speed
- kalkınma hızı
- rate of growth, growth rate
- kalkınma hızı
- growth rate
- kalkınma hızı
- rate of economic development
- kalkış hızı
- takeoff speed
- kalp hızı
- (Tıp) heart rate
- kanal hızı
- (Havacılık) channel rate
- karakter hızı
- character rate
- karma hızı
- mixing speed
- kaçak hızı
- rate of leak
- korozyon hızı
- corrosion rate
- kritik akış hızı
- critical flow velocity
- kritik açılma hızı
- (Havacılık) critical opening speed
- kritik kayma hızı
- (Askeri) critical shear velocity
- kritik rüzgar hızı
- critical wind velocity
- kritik soğuma hızı
- critical cooling rate
- kuruma hızı
- rate of drying
- kurutma hızı
- drying rate
- kâlp atış hızı
- heart rate
Mary felt her heart rate increase.
- Mary kalp atış hızının arttığını hissetti.
What was your heart rate?
- Kalp atış hızın neydi?
- lineer ısı üretim hızı
- (Çevre) linear heat generation rate
- makine hızı
- engine speed
- minimum faz hızı
- (Askeri) minimum phase velocity
- minimum uçuş hızı
- (Havacılık) minimum flying speed
- modem hızı
- (Bilgisayar) modem speed
- motor hızı
- engine speed
- müstakil işletmeler dairesi; özel harekat havacılığı; ilerleme hızı; taarruz dur
- (Askeri) separate operating agency; special operations aviation; speed of advance; status of action; sustained operations ashore
- nihai eğirme hızı
- final spinning speed
- nüfus artışı hızı
- population growth speed
- nüfus artışı hızı
- population growth rate
- okuma hızı
- read rate, reading rate
- optimum uçuş hızı
- (Havacılık) cruising threshold
- ortam geçiş hızı
- (Tıp) medium intake rate
- ortam hızı
- (Bilgisayar) media speed
- patlama hızı
- (Madencilik) velocity of detonation
- piston hızı
- piston speed
- pompalama hızı
- pumping speed
- reaksiyon hızı
- reaction rate, reaction velocity, rate of reaction
- reel ekonomik büyüme hızı
- (Ticaret) real economic growth rate
- referans hızı
- (Havacılık) inertial velocity
- rx-hızı
- (Bilgisayar) rx-velocity
- ry-hızı
- (Bilgisayar) ry-velocity
- rz-hızı
- (Bilgisayar) rz-velocity
- rölanti hızı
- idling speed
- rüzgâr hızı
- wind speed
- sedimantasyon hızı
- sedimentation rate
- sedimantasyon hızı
- blood sedimentation rate
- sekonder atak hızı
- (Tıp) secondary attack rate
- ses hızı
- sound velocity
- seyahat hızı
- overage travel speed
- seyir hızı
- running speed
- sismik dalga hızı
- (Coğrafya) seismic wave velocity
- solunum hızı
- (Tıp) breathing rate
- solunum hızı
- (Tıp) breath rate
- soğuma hızı
- rate of cooling
- stok dönüşüm hızı
- (Ticaret) sock turnover rate
- suverme hızı
- quenching rate
- süpürme hızı
- sweep rate
- sürüklenme hızı
- drift velocity
- süzme hızı
- rate of filtration
- sızıntı hızı
- rate of leak
- sızıntı hızı
- rate of percolation
- tahliye hızı
- (Tarım) discharge velocity
- taktik atmosferik bilgi özeti; gerçek hava hızı
- (Askeri) tactical atmospheric summary; true air speed
- tanecik hızı
- particle velocity