The thieves made off in a waiting car.
- Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.
There is honor among thieves.
- Hırsızlar arasında onur vardır.
A burglar broke into the house.
- Eve bir hırsız girdi.
If a burglar came into my room, I would throw something at him.
- Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.
It was proved that he was a thief.
- Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
They tied the thief to the tree.
- Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
Robbers prowl around at midnight.
- Hırsızlar gece yarısı kol gezer.
Tom and Mary are playing cops and robbers.
- Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.
Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?
- Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu?
The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
- Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.