Almanca - Türkçe
härten teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- sertleştirmek; katılaştırmak; (çeliğe) su vermek
- en { hantnekihkayt} e inat
- v. 'hertın sertleştirmek
- pekleşme
- denge kurmak
- harten
- sert
İlgili Terimler
İngilizce - Türkçe
härten teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- hardening
- {f} sertleştir
- hardening
- dondurma
- hardening
- sertleştirme
- hardening
- sertleşme
- hardening
- Sertleştirme, sertleşme, katılaşma, katılaştırma
- hardening
- Sertleştirme, sertleşme, katılaşma, katılaştırma, donma, sertleştirici
- hardening
- (isim) sertleştirme, sertleşme, katılaşma, katılaştırma, donma, sertleştirici
- hardening
- sert
Sertleştikten sonra, çiçeklerini muhafaza etmen için yeni vazonu kullanabilirsin.
-After hardening, you can use your new vase to hold flowers.
- hardening
- {i} katılaştırma
- hardening
- sertleşen
- hardening
- {i} sertleştirici
- hardening
- Su VERMEK
- hardening
- {i} donma
- toughening
- (İnşaat) toklaştırma
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
härten teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- hardening
- toughening
- tempering (glass)
- hardening (metallurgy)
- to indurate
- to toughen glass
- to anneal
- to temper glass
- to harden
- hardnesses
- severities
- harten
- hard
- Diese Entscheidung ist eine Beleidigung meiner harten Arbeit.
- This decision is an insult to all my hard work
- Elektronenstrahl-Härten
- electron-beam hardening
- Jetzt fährt sie den Lohn der harten Arbeit ein.
- She is now reaping the benefits/rewards of her hard work
- Kampf mit harten Bandagen
- hardball
- einen harten Kampf vor sich haben
- to face an uphill battle/uphill struggle
- einen harten Kurs vertreten
- to be hawkish
- etw. härten
- to cure something (painting; plastics)
- etw. härten
- to harden something
- innerhalb der harten Hirnhaut (liegend/gelegen)
- intradural
- jemand, der einen harten Kurs verfolgt
- hardliner
- mit harten Bandagen kämpfen
- to play hardball
- mit harten Bandagen kämpfen
- to take the gloves off
- mit jemandem einen harten Strauß ausfechten
- to have a hard struggle with somebody
- soziale Härten
- cases of social hardship
- zum harten Kern gehörend
- hardcore
- zum harten Kern gehörend
- hard-core
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
härten teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- harten
- To hearten; to encourage; to incite