She once proudly stated that she was going to lose 5 kilos of fat in a single month.
- O bir zamanlar bir ay içinde 5 kilo yağ kaybedeceğini gururla ifade etti.
I would proudly carry the title of nerd.
- İnek sıfatını gururla taşırım.
She is the pride of her class.
- O, sınıfının gururudur.
Many parents take pride in their children.
- Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.
Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
His vainglory put the Republic at risk.
- Onun boş gururu cumhuriyeti tehlikeye attı.