Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.
- Gods came down on earth to guide humanity to its end.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
- When is the next guided tour?
Kılavuza göre bu çevredeki en iyi restoran burası.
- According to the guidebook, this is the best restaurant around here.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
- Where can I buy a guide to the city?
Öğretmenim kariyer seçiminde bana rehberlik etti.
- My teacher guided me in the choice of a career.
Tom ormanda bize rehberlik etti.
- Tom guided us through the woods.
Burada çok katı yönetmeliklerimiz var.
- We have very strict guidelines here.
Fransızca ses kılavuzları var mı?
- Are there French audio guides?
I have just read the play guide.
The pronunciation-guide version of ə is as in ago.
... To guide him, the compass, an invention from China. ...
... But if you want to guide our assistance, we can swipe over ...