Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.
- Gold golems are guardians used to guard treasure.
Nöbetçi ayağa kalk diye bağırdı.
- On your feet, shouted the guard.
Nöbetçileri nasıl öldürdün?
- How did you kill the guards?
Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
- Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular deniyordu.
- Later the personal guards of kings were called satellites.
Papayı İsviçreli Muhafızlar korur.
- The Swiss Guards protect the pope.
Tom bir yarı zamanlı bekçi.
- Tom is a part-time guard.
O bir bekçi kılığında bankaya girdi.
- He went into the bank in the disguise of a guard.
Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.
- Tom has been a prison guard for ten years.
Gardiyan Tom'u yakaladı.
- The guard grabbed Tom.
Şimdi nöbet tutacağım.
- I'll stand guard now.
Tom nöbette uykuya dalmakla suçlandı.
- Tom was accused of falling asleep on guard duty.
Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.
- Tom has been a prison guard for ten years.
Tom bir hapishane gardiyanıydı.
- Tom was a prison guard.
Sincap, kabilemizin koruyucu ruhudur.
- The squirrel is the guardian spirit of our tribe.
Koruyucu meleklere inanırım.
- I believe in guardian angels.
Tom korumayı geçemedi.
- Tom couldn't get past the guard.
Kübalı askerler sokakları koruyordu.
- Cuban soldiers were guarding the streets.
Hapishane ağır biçimde korunuyor.
- The prison is heavily guarded.
Tom üç adam tarafından korunuyor.
- Tom is being guarded by three men.
Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular deniyordu.
- Later the personal guards of kings were called satellites.
Her yerde silahlı muhafızlar vardı.
- There were armed guards everywhere.
Yakından korunan bir sırdır.
- It's a closely guarded secret.
Bu, Boston’un en sıkı korunan sırlarından biridir.
- This is one of Boston's most closely guarded secrets.
The president inspected the guard of honour.