group of customers that possibly want to buy ones product

listen to the pronunciation of group of customers that possibly want to buy ones product
İngilizce - Türkçe

group of customers that possibly want to buy ones product teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

market
piyasa

Bunlar piyasadaki en iyi çantalar. - These are the best bags on the market.

O aslında serbest piyasa sistemini destekledi. - He basically supported the free market system.

market
çarşı

Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir. - A friend in the market is better than money in the chest.

market
pazar

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

O, pazarlama bölümü yöneticisidir. - He is the manager of the marketing department.

market
(Ticaret) alışveriş etmek
market
(Ticaret) alışveriş

Tom bit pazarında birkaç iyi alışveriş buldu. - Tom found a few good deals at the flea market.

Alışverişe kim gider? - Who goes to the market?

market
satışa çıkarmak
market
borsa

O, borsada bir servet kaybetti. - He lost a fortune in the stock market.

Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü. - In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.

market
talep
market
satmak

O, satmak için sığır besler. - He breeds cattle for market.

market
{f} pazarla

O, pazarlamada çalışır. - She works in marketing.

O, pazarlama bölümü yöneticisidir. - He is the manager of the marketing department.

market
market town içinde pazar kurulan ka
market
{i} panayır
market
{f} çarşıda alışveriş etmek
market
market place pazar yeri
market
{f} alışveriş yapmak
İngilizce - İngilizce
market
group of customers that possibly want to buy ones product

    Heceleme

    group of customers that pos·si·bly want to buy ones prod·uct

    Türkçe nasıl söylenir

    grup ıv kʌstımırz dhıt päsıbli wônt tı bay wʌnz prädıkt

    Telaffuz

    /ˈgro͞op əv ˈkəstəmərz ᴛʜət ˈpäsəblē ˈwônt tə ˈbī ˈwənz ˈprädəkt/ /ˈɡruːp əv ˈkʌstəmɜrz ðət ˈpɑːsəbliː ˈwɔːnt tə ˈbaɪ ˈwʌnz ˈprɑːdəkt/