Tom içeriye yiyecek taşıyarak girdi.
- Tom came in carrying groceries.
Ben bazı yiyecekler satın aldım.
- I bought some groceries.
Benim bakkaliye için yeterli param zar zor var.
- I barely have enough money for groceries.
Tom Mary'nin bakkaliye eşyalarını nereden aldığını bilmiyor.
- Tom doesn't know where Mary buys her groceries.
Gelen kutumda yeni mesajlar yok.
- There are no new messages in my inbox.
Bu mesajların satır aralarını okumak gerekiyor.
- These messages have to be read between the lines.
There were two competing groceries in the neighborhood, but neither looked very profitable.
... or buying more groceries. ...