Bana dehşet verici ayrıntıları ver.
- Spare me the grisly details.
Cinayet yeri korkunç bir manzaraydı.
- The murder scene was a grisly sight.
Dan bir boz ayı keşfetti.
- Dan made a grizzly discovery.
Leyla bir dingonun bir boz ayı kadar büyük olduğunu düşünüyor.
- Layla thinks that a dingo is as big as a grizzly.
Leyla bir dingonun bir boz ayı kadar büyük olduğunu düşünüyor.
- Layla thinks that a dingo is as big as a grizzly.
Tom bir boz ayı tarafından saldırıya uğradı.
- Tom was attacked by a grizzly bear.
Bir bozayı tarafından saldırıya uğrarsam ne yapmalıyım?
- What should I do if I'm attacked by a grizzly bear?
The photos of the killings depict a grisly scene.
This after Taliban militants led a grizzly campaign of attacks, including beheadings, kidnappings and the destruction of dozens of girls' schools.