gray colour:.
My father's head has turned gray.
- Babamın başı grileşti.
My father has a blue and gray tie.
- Babamın mavi gri bir kravatı var.
Although he's young, he has a grey beard.
- Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
The grey man appeared in the doorway.
- Gri adam kapıda göründü.