O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.
- Es hat ungefähr die Größe von einem Ei.
Cüsselerine ve ağırlıklarına rağmen, su aygırları hızla yüzebilir.
- Despite their bulk and weight, hippos can swim rapidly.
Ben toptan kırtasiye satın alıyorum.
- I buy stationery in bulk.
Toptan konserve ürünler alırım.
- I buy canned goods in bulk.
A great man shows his greatness by the way he treats little men.
- Ein Großer zeigt seine Größe durch die Art, wie er die Kleinen behandelt.
Neither gold nor greatness make us happy.
- Gold nicht, auch nicht Größe verhilft uns hin zum Glück.