O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.
- She is now well enough to work.
Piyanoyu yeterince iyi çaldı.
- She played the piano well enough.
Tom sürücü belgesini almak için sürücü testinde yeterince iyi yapamadı.
- Tom didn't do well enough on the driver's test to get a driver's license.
Ben onu yeterince iyi tanıyorum.
- I know it well enough.