going to a geographic region

listen to the pronunciation of going to a geographic region
İngilizce - Türkçe

going to a geographic region teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

into
içine

Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu. - The accident threw traffic into great confusion.

Yumurtaları kaynar suyun içine koyun. - Put the eggs into the boiling water.

into
içine doğru

Tom suyun içine doğru yürüdü. - Tom waded into the water.

o evine içine doğru koştuğunda , kedi kasılarak ipliğin etrafında yürüyordu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

into
biçimine
into
(Bilgisayar) yeni iletileri
into
in içine
into
şekline
into
-a
into
-da
into
-e meraklı
into
hasta

Tom Mary'nin hastane odasına bir şişe viski kaçırdı - Tom smuggled a bottle of whiskey into Mary's hospital room.

Tom hastaneye kabul edildi. - Tom was admitted into the hospital.

into
-e
into
edat içine
into
{e} içine; içeri; -e, -ye
into
{e} ye
into
be into ile meşgul olmak
into
{e} haline

Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi. - Tom's hands were tightly clenched into fists.

Onu bir devlet sorunu haline getirdik. - We turned it into a state problem.

into
{e} içeriye

Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi. - Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.

into
meraklısı olmak
into
dahiline
İngilizce - İngilizce
into

The plane flew into the open air.

going to a geographic region

    Heceleme

    Go·ing to a ge·o·gra·phic re·gion

    Türkçe nasıl söylenir

    gōîn tı ı ciıgräfîk ricın

    Telaffuz

    /ˈgōən tə ə ˌʤēəˈgrafək ˈrēʤən/ /ˈɡoʊɪn tə ə ˌʤiːəˈɡræfɪk ˈriːʤən/