Sonunda hedefine ulaştı.
- Finally, he achieved his goal.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Onlar amaçlarına ulaştılar.
- They will have achieved their goal.
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı.
- The crowd yelled when he scored a goal.
Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.
- The only goal of the final match was scored by Andrés Iniesta.
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
Tim Howard 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri milli takımının kalecisiydi.
- Tim Howard was the goalkeeper for the United States national team in 2014.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.
Except for those who directly benefit from the system, life becomes a goalless existence, in which the worst human aberrations start germinating.