Bugün kasvetli hissediyorum.
- I'm feeling gloomy today.
Neden Tom çok kasvetli?
- Why is Tom so gloomy?
Çok iç karartıcı bir gün.
- It's a very gloomy day.
Neden bu kadar sıkıntılısın?
- Why are you so gloomy?
Ümitsizdim ve vazgeçmeyi düşündüm.
- I got gloomy and thought of giving up.
Karanlık ev bir hayalet gibiydi.
- The gloomy house was like a ghost.
Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
- The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
Çok iç karartıcı bir gün.
- It's a very gloomy day.
Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
- The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
a gloomy temper or countenance.
The cavern was gloomy.
Even the pace-setting auto industry will not be as hard hit as many a Gloomy Gus had predicted.