Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
- The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.
Tom eskisi gibi aynı adam değil.
- Tom isn't the same man he used to be.
Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim.
- I'm still the same person I used to be.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
- Those two aren't similar. They're the same.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Yerinde olsam, böyle zor bir durumda aynı şeyi yaparım.
- If I were you, I would have done the same thing in such a difficult situation.
Herkes aynı şeyi düşünüyor.
- Everyone thinks the same thing.
Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor.
- Tom feels exactly the same way as Mary does.
O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı.
- He did business in the same manner as his father did.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Aynısı benim sınıf için de geçerlidir.
- The same applies to my class.
Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.
- I have the same dictionary as your brother has.
Blue-Collar Man: The same.
You have the same hair I do!.
We were all going in the same direction.
The same can be said of him.
You two are just the same.