Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- I will gladly help you.
Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.
- She gladly accepted his proposal.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok.
- I would gladly go to the beach with you, but I don't have the time today.
Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi.
- I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.
İyi çocuklar okula sevinçle giderler.
- Good boys go gladly to school.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- I am glad to meet you.
Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
- He will be only too glad to help you.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
- He would be glad to hear that.
Herne zaman yardıma ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.
- I am glad to help you whenever you need me.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
God that glads the lover's heart,.
He was, I believe, not in the least an ill-natured man: very much the opposite, I should say; but he would not suffer fools gladly.