The doctor told Tom that he had to wear a cast for three weeks.
- Doktor Tom'a üç hafta boyunca ortopedik alçı giyinmek zorunda olduğunu söyledi.
Mary didn't want to wear a sexy costume for Halloween so she decided to dress like an Amish woman.
- Mary Cadılar bayramı için seksi bir kostüm giymek istemiyordu bu yüzden Amish bir kadın gibi giyinmeye karar verdi.
Tom has to dress up for work.
- Tom görev için giyinmek zorundadır.
If I were invisible I wouldn't have to dress myself.
- Görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.
I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
- Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
Tom went into his dressing room.
- Tom giyinme odasına gitti.
Tom is in the dressing room.
- Tom giyinme odasında.
She was dressed all in black.
- O tümüyle siyah giyindi.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Tom got out of bed and got dressed.
- Tom yataktan çıktı ve giyindi.
I got dressed early, but the workmen have not yet arrived.
- Ben erken giyindim ama işçiler henüz gelmedi.
She was dressed all in black.
- O tümüyle siyah giyindi.
Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete.
- Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
Tom went into his dressing room.
- Tom giyinme odasına gitti.
Aimee is dressing in her bedroom.
- Aimee yatak odasında giyiniyor.
I have to get dressed now.
- Şimdi giyinmek zorundayım.
Tom helped his son get dressed.
- Tom oğlunun giyinmesine yardımcı oldu.
I have to dry my hair, put on makeup and get dressed.
- Saçımı kurulamak, makyaj yapmak ve giyinmek zorundayım.
He needs ten hours to get dressed.
- Onun giyinmek için on saate ihtiyacı var.
Sami was dressed in cowboy attire.
- Sami kovboy kıyafeti giyindi.