She dressed up for the party.
- O, parti için giyindi.
She was dressed all in black.
- O tümüyle siyah giyindi.
Tom waited downstairs as Mary got dressed.
- Tom, Mary giyinirken alt katta bekledi.
Tom got out of bed and got dressed.
- Tom yataktan çıktı ve giyindi.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete.
- Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.
Aimee is dressing in her bedroom.
- Aimee yatak odasında giyiniyor.
Tell her that I am dressing.
- Ona giyindiğimi söyle.
We have to get dressed.
- Biz giyinmek zorundayız.
I have to get dressed now.
- Şimdi giyinmek zorundayım.
Sami was dressed in cowboy attire.
- Sami kovboy kıyafeti giyindi.