İngilizce - Türkçe
giving pleasure; pleasing in manner teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- pleasant
- güzel
Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı.
-It was a pleasant day, but there were few people in the park.
Gemi ile okyanusu geçmek çok güzel.
-It is very pleasant to cross the ocean by ship.
- pleasant
- hoş
Hiçbir şey sabah yapılan bir yürüyüş kadar hoş değil.
-Nothing is as pleasant as a walk in the morning.
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
-You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
- pleasant
- güzel latif
- pleasant
- gökçe
- pleasant
- pleasantnessmemnuniyet verici oluş
- pleasant
- {s} sevimli
- pleasant
- {s} keyifli
Hayatta hiçbir şey keyifli değildir.
-Nothing is pleasant in life.
O çok keyifli görünüyor.
-He seems very pleasant.
- pleasant
- {s} tatlı
- pleasant
- hoşa gitme
- pleasant
- pleasantlyhoşa gider bir şekilde
- pleasant
- şirin
- pleasant
- canayakın
- pleasant
- sıcak
- pleasant
- samimi
- pleasant
- {s} hoş, güzel, tatlı, latif
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
giving pleasure; pleasing in manner teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- pleasant
giving pleasure; pleasing in manner
Heceleme
gi·ving pleasure; pleas·ing in man·nerTelaffuz
Resimler
Favoriler