Onunla olmak eğlenceli.
- She is amusing to be with.
Yabancı insanlar eğlenceli.
- Foreign people are amusing.
Çocuklarına eğlendirici bir hikaye anlattı.
- She told her children an amusing story.
Dedektif hikayeleri eğlendirici.
- Detective stories are amusing.
Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.
- Ambiguous phrases in general lead to amusing interpretations.
Onu komik bulmuyorum.
- I don't find that amusing.
Dedektif hikayeleri eğlendirici.
- Detective stories are amusing.
Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.
- The children say such amusing things.