Babam tüm maaşını anneme veriyor.
- My father gives my mother all of his salary.
Babam benim arkadaşım çünkü bana bir sürü oyuncak veriyor.
- My father is my friend because he gives me a lot of toys.
Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
- At least being sick gives you the perfect excuse to stay home and watch movies.
Sessizlik rıza verir.
- Silence gives consent.
Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
- They wanted to give Koko a new pet.
Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
- I would like to give him a present for his birthday.
Onu bana ver, lütfen.
- Give it to me, please.
Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.
- I think I'm gonna sneeze. Give me a tissue.
Tom'a itiraf etmek için bir şans vermeliyiz.
- We should give Tom a chance to confess.
Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.
- The suspect was given the third degree until he confessed his crime.
Bu kır çiçeklerinden hoş bir koku yayılıyor.
- These wild flowers give off a nice smell.
Güzel koku göz önüne alındığında, öğle yemeğinin hazır olduğundan şüphe yok.
- Given the lovely smell, there's no doubting that lunch is ready.
Tom'a itiraf etmek için bir şans vermeliyiz.
- We should give Tom a chance to confess.
Ne demek istediğimi göstermek için size güzel bir örnek vereceğim.
- I will give you a good example to illustrate what I mean.
Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
- The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in.
Doğum günü için Tom'a ne hediye etmek istiyorsun?
- What do you want to give Tom for his birthday?
Bu geceki konser için bana bir çift bilet verildi. Benimle gitmek ister misin?
- I was given a couple of tickets for tonight's concert. Would you like to go with me?
Sana bir mesaj vermem rica edildi.
- I was asked to give you a message.
Zengin olsam, ona para vermem.
- Even if I were rich, I wouldn't give money to him.
İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir.
- Man, too, has been given protective devices against extreme temperatures.
This chair doesn't have much give.
A friendly voice on the phone welcoming prospective new clients is a must. Don't underestimate the importance of giving good phone.
... We have length, width, height. Einstein gives us time as a fourth dimension. But ...
... We've seen that just taming a horse gives man a massive advantage. ...