given the fact that

listen to the pronunciation of given the fact that
İngilizce - Türkçe
eğer
the fact that
aslında
the fact that
gerçeğine rağmen

Onun zengin olduğu gerçeğine rağmen, o fakir olduğunu söylüyor. - In spite of the fact that she's rich, she says she's poor.

38 yaşında olması gerçeğine rağmen, o hâlâ ebeveynlerine bağımlı. - In spite of the fact that he's 38, he's still dependent on his parents.

given the fact that

    Heceleme

    giv·en the fact that

    Türkçe nasıl söylenir

    gîvın dhi fäkt dhıt

    Telaffuz

    /ˈgəvən ᴛʜē ˈfakt ᴛʜət/ /ˈɡɪvən ðiː ˈfækt ðət/