gitmiş

listen to the pronunciation of gitmiş
Türkçe - İngilizce
gone

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

Arriving at the station, I found my train gone. - İstasyona vardığımda, benim treni gitmiş buldum.

withdrawn
be gone

I may be gone for a while. - Bir süre için gitmiş olabilirim.

By the time you get back, I'll be gone. - Sen geri dönünceye kadar, ben gitmiş olacağım.

off

Where on earth can he have gone off to at this time of day? - Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.

git
go
git
{f} going

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone. - Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.

Mr. White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

git
(Meteoroloji) met

I went to Kobe, where I first met her. - Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.

If you had never gone to Boston, you wouldn't have met Tom. - Boston'a hiç gitmediysen Tom'la tanışamazdın.

git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

Do you know where your dad went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

git
going to

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
küçülmeye gitmiş
downsized
GiT
goto
ahı gitmiş vahı kalmış
clapped out
aklı başından gitmiş
infatuated
dalıp gitmiş
faraway
dalıp gitmiş
self absorbed
dalıp gitmiş
ruminant
dalıp gitmiş
far off
git
go to

I wish to go to Hawaii. - Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

iz bırakmadan gitmiş
clean gone
kurban gitmiş
victimized
kurban gitmiş
victimised
uzaklara dalıp gitmiş bakış
faraway look
ölüp gitmiş
dead and gone
İngilizce - İngilizce

gitmiş teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
Kürtçe - Türkçe

gitmiş teriminin Kürtçe Türkçe sözlükte anlamı

git
darboğaz
gît
kışın belirli soğuk günleri
gît
bela
gît
musibet
gît
varta
gît
badire
İngilizce - Türkçe

gitmiş teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

git
(Argo) defol, kış kış
Fransızca - Türkçe

gitmiş teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı

gît
gésir
gitmiş